4 Eylül 2008 Perşembe

Site Tasarımında 4 Ölümcül Günah

Tembellik


Sanal ortam genelinde, site tasarımı özelinde tembellik karşımıza farklı şekillerde çıkıyor. Yüklenmesi dakikalar alan sayfalara sahip, süreçleri düzenlenmemiş, flash tabanlı tasarımlarıyla yükleme süreleri sonsuza kadar süren, kullanıcı bağlantısına göre optimize edilmemiş sitelerle karşılaşıyorsanız, biliniz ki o sitelerin yöneticileri tembellik günahında zirve yapmışlardır.

Halbuki bu site yöneticileri tembelliklerinden sıyrılıp, sitelerindeki süreçleri düzene koysalar ve sitelerinin yeterince hızlı yüklenip yüklenmediğini düzenli kontrol etseler, herkes memnun olacak.

Oburluk


Sanal düzlemde oburluğu, siteye daha fazla trafiğin gelmesine odaklanılıp gelen trafiğin kalitesine odak kaybı olarak yorumlayabiliriz.

Sitelerin geneline baktığımızda hedef kitlelerini tanımlamamış olduklarını görüyoruz. Oysa ki, site yöneticileri tembellik etmeyip sitelerinin hedef kitleleri ile ilgili olarak:

“Kime hitap ediyoruz? Hitap ettiğimiz kitle, kaç yaşında? Ne yer / ne içer? Hangi markaları kullanır? Hangi gazeteleri okur ? Hangi filmleri seyreder? Internet tüketimi nasıldır? Ne sever / ne sevmez?...”

gibi n tane sorunun cevaplarını aramalıdırlar.

Hedef kitle belirlendikten sonra önemli karar vermemiz gerekiyor. Siteye gerçekten hedef kitleye anlamlı düzeyde uyan profili mi çekmeyi düşünüyoruz? Yoksa oburluk edip, trafik gelsin de nereden, nasıl gelirse gelsin” diye mi düşünüyoruz?

İşte verilecek bu karar aynı zamanda site yöneticilerinin oburluk düzeyini de belirleyen bir karardır. Trafik sayısının yoğunluğundan ziyade anlamlı trafik profesyonel düşünen site yöneticileri tarafından her zaman için tercih edilmelidir. Eskilerin tabiri ile keyfiyet, kemmiyete tercih edilmelidir.

Sanal düzlemde oburluğu, site trafiğinden ziyade siteye alınan reklamlarda da gözlemleyebiliriz. Sitelerin her yerine sürekli alakalı alakasız reklamlar alınıyor. Gelen ziyaretçiler de kendilerini Taksim Meydanında zannediyorlar.

Sitenin tasarımını, algısını bozacak, hedef kitleyle uyuşmayacak reklamları almak yine site yöneticilerinin oburluğundan kaynaklanıyor.

Kibir


Sanal dünyayı gerçek dünyanın bir izdüşümü olarak kabul edersek. Gerçek dünyada karşılaştığımız kibir tabanlı uygulamaların hemen hemen hepsiyle sanal dünyada da karşılaşabiliriz.

Sanal dünyada kibiri daha çok “hep ben diyen” web sitelerinde görüyoruz. Site yöneticilerinin filtreleri ile dünyaya bakan sitelerde, sürekli yöneticilerin gündemlerinden, ait oldukları şirketlerin markalarının gündemlerinden bahseden sitelerde görüyoruz. Sosyal Medya’nın temeli diyaloga dayanır diyoruz, ancak monolog yapıyoruz. Tüketici ne istiyor, hedef kitle ne talep ediyor? İlgilenmiyoruz.

İşte bu kibir, bizi uzun vade gerek gerçek dünyada gerekse de sanal dünyada batıran en önemli faktörlerden biri olacaktır.

İhtiras



Sanal dünyada ihtiras daha çok sitelerin işlevsellikten ziyade güzel olma takıntısında su yüzüne çıkıyor.

İhtiraslarının esiri olan site yöneticileri, “çok güzel tasarıma sahip, çok şık olmuş, aferin Necati, yürrü kim tutar seni gir şu yarışmaya bu siteyle” desinler motivi ile site tasarımında hedef kitlenin siteyi kullanabilirliğinden ziyade tasarımına daha çok odaklanıyorlar.

Sonuç olarak da karşımıza kolay kullanamadığımız, yavaş çalışan siteler çıkıyor. Site içine giydirilmiş yüksek boyutlu videolar memleketimin plazalarındaki toplantı odalarında zırrrtt diye açılırken, yurdun başka bir köşesinde kullanıcıyı zorrrt diye yolda bırakıyor. Kullanıcıda site ile samimiyetini askıya alıyor.

Site yöneticilerinin aşamadıkları bir diğer ihtiras konusu ise: “Teknolojileri çok iyi takip ediyorum, trendler ile acayip uyumluyum” yaklaşımıdır. Malum site yöneticileri her sitenin YouTube, Facebook, MySpace, Twitter, Google Reader, Friendfeed ile entegre olması gerektiğini, herkesin site üzerinde iPhone uygulamasına ihtiyacı olduğunu düşünüyorlar. Daha da özünde herkesin Web 2.0 veya AJAX’a ihtiyacı olduğunu düşünüyorlar.

Teknoloji trendlerini dibine kadar takip ihtirası, belli bir düzeyden sonra fonksiyonellik kaybına yol açtığı için tehlikeli olabiliyor. Tüm bunları tasarlarken, yapılacak olan değişikliğin iş modelini ve müşteri deneyimini nasıl etkileyeceğini gözden geçirmek gerekiyor.